Eskiden
tartıya çıkar belli bir kilo civarında kalmaya çalışırdık. Ama günümüz teknolojisi
ve koşulları basit tartı olayına da etki etti. Yağ oranı bir süredir
hayatımızda. Kilodan daha önemli bir ölçüt. Çünkü az kilolu olmak da sağlıklı
olmak demek değil artık hepimiz biliyoruz. Bel çevremizin, bel-kalça, su, mineral,
yağ ve kas oranlarımızın yaşımıza boyumuza cinsiyetimize uygun değerlerde
olması gerekiyor.
Peki
nasıl öğrenebiliriz yağ oranımızı? Bazı eczanelerde yağ ölçümü yapan tartılar
mevcut. Çoğu spor salonu spora gereksinim duyduğumuzu ispat etmek ve tabi kar
amacı güden bir işletme olmaları nedeniyle, spor paketlerini pazarlamak için
söz konusu tartı/ölçüm aletlerinden bulunduruyor. Diyetisyenler de bu
tartı/ölçüm aletlerinden faydalanarak danışanlarına özel diyet programları
hazırlıyor ve danışanlarını takip ediyor.
Yukarıda
resmi bulunan bu ölçüm aletleri vücudumuza ufak bir elektrik akımı göndererek bel
çevremizi ve vücudumuzun bel-kalça, yağ, kas, su, mineral oranlarını ölçüyor.
Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı vücut yağ oranı tablosuna bir bakalım o zaman.
Madem
bu konu ilgimizi çekti. Bir de kas oranı tablosuna bakalım o halde.
Kas
oranımız arttıkça bazal metabolizma hızımız artıyor ve daha fit görünmeye ilave
olarak yediklerimizi de daha hızlıca yakabiliyoruz.
Peki
bu oranlarımız ideal aralıkta değilse ne yapmalıyız? Diyet ve spor birlikte
yapılmadan bu oranlar düzelmiyor. Ben bunu yaşayarak ve
her kombinasyonu deneyerek gördüm. Sadece diyetle de olmuyor, sadece sporla da.
İdeal orana ulaştıktan sonra da aktif yaşantımızı sürdürebilirsek ufak tefek
kaçamakların akabindeki günlerde de diyetimizi kısıtlarsak ideal oranlarımızı
koruyabiliyoruz.
Şimdi
gelelim benim naçizane yağ oranı öyküme. Her zaman %24-25 civarı olan yağ
oranım 28 yaşımda yaptığım doğum sonrasında %30’un üzerine çıkmıştı. Diyetisyen
kontrolünde diyet yaparak doğum öncesi kiloma dönmeme rağmen doğum öncesi yağ
oranıma ne yapsam dönememiştim. %28-29 aralığında kalan yağ oranımı bir sene boyunca
haftada 2-3 spora giderek de düşüremeyince diyetisyen Seçil Kenar’a gitmeye
karar verdim.
Tek
başına diyetle olmamıştı. Tek başına sporla da olmamıştı. Şimdi hem diyet hem
spor yapma zamanıydı.
Meğer
ben spor öncesi-sonrası yemek olayımı güzel düzenleyemiyormuşum. Bana spor
öncesi sonrası yemeklerimi düzenlemeyi ve hayatımız diyet olmayacağından
kaçırdığım günlerin akabinde ne yaparak kilo almanın önüne geçebileceğimi
öğreten sevgili Seçil Hanım’a çok teşekkür ederim yeniden.
Beni
en etkileyen cümlesi ise şöyle olmuştu: “Şu anda 31 yaşında 58 kilo ve 1.65 boy
olabilirsiniz ama yağ oranınız nedeniyle 65-70 kilo görünümündesiniz. Çünkü
yağlar hafiftir ama geniş yer tutar, kaslar ise ağırdır ve az yer tutar. Fit ve
sağlıklı görünüm için yağ oranınızı acilen normal değerlere düşürmeliyiz yoksa
sağlık sorunu da yaşayabilirsiniz.”
Günlük
beslenme şeklim:
Sabah
kahvaltım:
2 dilim peynir veya 1 dilim peynir 1 yumurta+1 dilim ekmek-domates-salatalık
söğüş+5 zeytin;
Ara
öğünler(Sabah-Öğlen-Akşam)
1
meyve /10 adet çiğ kuruyemiş( badem, fındık, fıstık veya 2 ceviz /2 galeta/sütlü
kahve
Öğlen/Akşam
yemeklerim:
Et(3 köfte eşdeğeri)/tavuk/balık, salata+ 1 kase yoğurt veya az çorba/1
dilim ekmek/3 yemek kaşığı bulgur pilav+1 porsiyon etli sebze yemeği+1 kase
yoğurt/1 bardak ayran
Ben
mesai saatim bitince 6.30-7.30 saatleri arasında stüdyo derslere gidiyorum.
(aerobik, jimnastik, pilates, yoga, ağırlık, cardio karışımı) Bu nedenle spora
gittiğim günler spor öncesi ara öğünümü kuvvetli yapıp akşam yemeğimi az
yiyorum. Spor öncesi saat 4 sularında 1 activia-4 yemek kaşığı yulaf-2 yemek
kaşığı kuru meyve veya 1 yaş meye karışım veya kepekli tost yiyorum. Spor
sonrası saat 8 civarı ton balıklı/tavuklu/2köfteli salata veya 1 bardak süt
yanında 12gr protein içeren protein bar yiyorum. 10 civarı aç isem 1 meyve veya
kuruyemiş yiyorum.
Her
zaman düzenli sağlıklı beslenemiyoruz haliyle. Diyelim ki bir gün ipin ucu
kaçtı ertesi 2 gün kahvaltımızı aynı şekilde ama öğle ve akşam yemeklerimizi et
salata şeklinde geçiştirip ara öğündede kuruyemiş veya meyve seçeneğini tercih
edersek kilo almadan atlatabiliriz kaçamağımızı. Ben denedim oldu umarım size
de faydalı olur.
Sağlıklı
günler dilerim,
Sevgilerimle,
Mimicik